7 Kasım 2014 Cuma

Doğa katilleri. Korkun.

küçüktüm zeytinler kesildi
daha küçüktüm önümde orman yandı
Deniz kenarıydı.
Bahçemizin önünden yol geçecek diye kestiler.
Düzenleme dediler kestiler.
Bütün gazetelere mail geçtik, 5 sene önceydi.
Yerel otoritelerle iletiştik.
Yok.



İnceden yaş aldık.
Konunun üzerinde ilmek ilmek çalışıyoruz.
Tane tane değil ilmek ilmek.
An gelecek bir anda başlarına çökeceğiz.
Bekleyin.
Doğa katilleri.
Korkun.

Nacizane insanlar bir araya gelecekler ve ahmak otorite gücünüzü darmaduman edecek bu birliktelik.
Ama çabuk değil, yavaş yavaş 
anlatabili yor muyum yavaş yavaş.
Şimdi anlatabildim mi neden uğraşıyorum ağaçla böcekle denizle.
Yangına su almadan dalanlardandık.
Bu yazı da yarım kalsın.

3 Kasım 2014 Pazartesi

Başkaları her zaman var!

Başkaları bazen arkanızdan taraflı ters söylem geliştirir.
Henüz sizin birebir tanışamadıklarınız da bunları dinler.

Benimle tanışmadan, iki sohbet etmeden, selamlaşmadan, yüz yüze beni bilmeden, 
bir kaç dakika bile geçirmeden, kim olduğumu, nasıl biri olduğumu bilmeden, 
benden uzak duranlar oluyor.

Tanışamadığım başkalarının benim hakkımdaki ters algılarını 
seviyorum.



Ve diyorum ki:
İyi ki arkamdan ters-yanlı konuşanlar var.
Çürük elmaları eliyorlar.

Cesaret edip, 
kim ne derse desin sizin için
sizden edineceği direk bilgiye ulaşmaya çalışanlar
sizi tanımaya çalışanlar
böylelikle yola çıkanlar 
değerli, anlamlı. 

Çürük elmalar, beraber yürüttüğünüz başka bir işte/ilişkide/halde size büyük hatalar yapacaktır bu önlenmiştir.
Bu, hayatımın çürük elma filtresidir.

Selam olsun tanışma şansı bulduğum güzel yüreklere.

Eyüp kardeşim ve yürek sızısı

Uzun zamandır blogumda yazmıyorum. Ne düzenlemesine, ne imlasına ne de tasarımlarına dikkat ettiğim bir yazı olacak bu. Beni çok etkileyen ...