Dinleyin
kafanız rahata erebildiği zaman,
kafanız rahata erebildiği zaman,
Seni görür görmez özgürlüğümden utandım.
Attila İLHAN
Hadi eyvallah.
Tut-i mucize-guyem ne desem laf değil |
|
Beli yârim beli dost
|
|
Beli mirim beli dost
|
|
Beli ömrüm beli dost
|
|
Çerh ile söyleşemem ayinesi saf değil
|
|
Beli yarim beli dost
|
|
Beli mirim beli dost
|
|
Beli ömrüm beli dost
|
|
Ehl-i dildir diyemem sinesi saf olmayana
|
|
Beli yarim beli dost
|
|
Beli mirim beli dost
|
|
Beli ömrüm beli dost
|
|
Ehl-i dil birbirini bilmemek insaf değil
|
|
Beli yarim beli dost
|
|
Beli mirim beli dost
|
|
Beli ömrüm beli dost
Tûtî-i mu'cize-gûyem ne desem lâf değil
Çerh ile söyleşemem âyînesi sâf değil
Ehl-i dildir diyemem sînesi sâf olmayana
Ehl-i dil birbirini bilmemek insâf değil
Yine endîşe bilir kadr-i dürr-i güftârım
Rûzigâr ise denî dehr ise sarrâf değil
Girdi miftâh-ı der-i günc-i ma'ânî elime
Âleme bezz-i gevher eylesem itlâf değil
Levh-i mahfûz-ı suhandir dil-i pâk-i Nef'î
Tab'-ı yârân gibi dükkânçe-i sahhâf değil Nefi
Güvenililr olmadığını belirterek en kolay ulaşılabilineni paylaşıyorum:
Güvenilirleri daha altlarda
Tut-i mucize-guyem ne desem laf değil
"Ben mucizeler söyleyen papağanım, söylediklerim boş söz değildir."
Çerh ile söyleşemem ayinesi saf değil
"Düşünceleri yanlış, bilgisi az kişilerle söyleşmek gereksiz anlamındaki ata sözüdür.
"çark" kelimesinin farsça kökenlidir. Eski Türkçe'de, felek anlamına gelir."
"Dünya ile 'çerh' (=felek / kader)'le konuşamam.
Çünkü, onun aynası (saf)güvenilir değil."
Mucize gibi güzel söz söyleyen bir kuşum, ne desem boş değil,
felekle
söyleşemem feleğin kalbi saf değil, bizim için oyunlar hazırlıyor.
Hatırlatayım "tûti", papağan, dudu kuşudur.
Papağana konuşma
öğretmekte ayna kullanılırmış.
Falanlar filanlar derken çok garip hikayeleri ve tasavvufi birleşimleri var bu konunun
merak edenler linklerden takip ederler.
Bulamazsanız ya da üşenirseniz, ulaşın ben ileteyim Size, canım benim.
Günümüz Türkçesiyle;
1.Beyit: Mucizeleri dile getiren papağanım, dediklerim boş laf(tan ibaret) değil /
Cahil ile konuşmam (onun) kalbi temiz değil.
2.Beyit: Kalbi temiz olmayana "gönül ehlidir" diyemem /
Gönül ehillerinin birbirini bilmemeleri olacak iş değil.
3.Beyit: Devir alçaksa ve dünya sarraf değil ise inci (gibi kıymetli olan)
sözümün değerini bilse bilse düşünce bilir.
4.Beyit: Anlam hazinesinin kapısının anahtarı elime geçti /
Âleme bol bol cevher dağıtsam ziyanı yok.
5.Beyit: Nef'î'nin temiz gönlü, sözün levh-i mahfûzudur /
Dostlarınınki gibi sahâf dükkânı değildir
İyi bir çözümleme yazısı:
Büyük üstatlardan Enbüyük icra:
Makam Farkı (19 Kasım 2011)
29:45 den sonrası
Mefaret Yıldırım ve Rıza Rit düeti
http://video.ntvmsnbc.com/makam-farki-3-haziran-2012.html#makam-farki-19-kasim-2011.html
Her zaman dinlemelik kalitelisi:
http://fizy.com/#s/1aifpj
Gitmeden ikiüç kelime üzerine daha düşeym de rahatlayayım. Bu eserin ardından bunlar iyi gidiyor bana.
Ehl-i dil nedir?
'gönül dostu' dur.
ehl-i dildir diyemem sinesi saf olmayana
ehl-i dil birbirini bilmemek insaf değil (nef'i)
---Günümüz Türkçesi ile---
göğsü/gerdanı (gümüş bir ayna gibi) saf olmayana gönül adamıdır diyemem. gönül adamı olanların birbirini bilmemesi insafsızlık olur. Muhabbet nedir?
Dostlarım bilirler.
Zühd nedir?
Zühd: Birşeye rağbet etmemek, o şeyden korunmaktır. (Arapça)
Kendini ibadete vermek.
İsteksizlik, rağbetsizlik, aza kanaat, dünyaya ve maddî menfaate değer vermemek,
çıkarcı, menfaatperest ve bencil
olmamak, kalpte dünya ve çıkar kaygısı taşımamak,
kanaatkâr olmak
demektir. "elde olan dünyalığa sevinmemek ve elden çıkana üzülmemek,
elde bulunmayan şeyin gönülde de bulunmamasıdır" şeklinde de tarif
edilir.
"Çok şey istiyorsun, elde edemiyorsun, daha az iste." Epiktetos
Diyanete göre:
Sözlükte "ilgisiz davranmak, yüz çevirmek, rağbet etmemek" anlamına
gelen zühd,
tasavvufta, âhirete yönelmek, dünyaya dolu dizgin dalmamak;
elde mevcut bulunsa bile
gönülde mal ve mülk sevgisine yer vermemek
demektir. Zühd, dünyayı tamamen terk edip
çalışmayı bırakmak, dünya
lezzetlerine sırt çevirip, kuru ekmek yiyerek aba giymek değil,
lezzet
verici şeyleri azaltmak, onlara dalmamaktır. Diğer bir ifadeyle âhireti
unutup
dünyaya esir olmamaktır. Zühd kelimesi Kur'ân'da geçmezse de,
dünya hayatının bir oyun ve eğlenceden ibaret olduğunu, malların ve
çocukların
birer imtihan vesilesi olduğunu bildiren âyetler (En'âm,
6/32; Enfâl, 8/28)
zühd hayatını destekler mahiyettedir.
Hz. Peygamber
de zühdün helâlları haram kılmak veya malı telef etmek değil,
elde
bulunana güvenmemek olduğunu bildirmiştir (Tirmizî, Zühd, 29; İbn Mâce,
Zühd, 1). (M.C.)
Benim anlayabildiğim en kolay yolu:
ne varliga sevinirim
ne yokluga yerinirim askin ile avunurum bana seni gerek seni
Yunus emre
Hadi eyvallah kardeşim. |
Uzun zamandır blogumda yazmıyorum. Ne düzenlemesine, ne imlasına ne de tasarımlarına dikkat ettiğim bir yazı olacak bu. Beni çok etkileyen ...