17 Mayıs 2015 Pazar

Eyüp kardeşim ve yürek sızısı

Uzun zamandır blogumda yazmıyorum. Ne düzenlemesine, ne imlasına ne de tasarımlarına dikkat ettiğim bir yazı olacak bu. Beni çok etkileyen bir olayı anlatacağım. O kadar. Dileyen okur.

beni bilenler bilir, gençlik çalışmalarımı bir yerden sonra bırakacaktım.
3 sene önce bir lisede gerçekleştirdiğim bir sunumda etkilendim ve ardından gençlik çalışmalarıma hız ve anlam katarak etkisi yüksek işler yapma yönünde zamanımı ayarlamaya gayret gösterdim. 
Etkilendiğim bir "an"ın yaklaşık 3 yıldır etkisini yaşamaktaydım. 
ve hayat beni etkilemeyi tekrar başardı. Hem de bir anda. 

Yüreğim sızladı. İçinden ağladı Eyüp, 
Ne oldu dedim?
(Kafenin tekinde nakit istiyor ve çıkmıyor diye mekandaki bir garson ona vurmuş)
"kaburgam ağrıyor" dedi
"acıyor" dedi, hıçkırarak. yaşı 8-9 falan

adın ne dedim: "Eyüp" dedi
Kaça gidiyorsun dedim: "2" dedi.
Baban napar dedim: "Cezaevinde" dedi
Annen napar dedim: "Kocaya kaçtı" dedi
Sen kiminlesin dedim: "Dedem ve Babanemle" dedi.
Kardeşin var mı dedim: "2 tane evde" dedi.
Sen neden buradasın dedim: "ev kirası" dedi.
"Kafelerin kenarında gezerken bir şeyler isterken git derlerse git" dedim.

Daha ne diyeyim ki. 
Dilim tutuldu.
Eyüp'ün gözleri ıslak, gözlerim ıslak.
Eyüp'ün yüreği buruşuk, yüreğim buruşuk.
İnsanlığımızın onuru ezilmiş. Yanıbaşımızda duruyor, oracıkta.
Birbirimize baktık. Sarıldım ona.
Mesele;
Eyüp değil Eyüpler.

Bu çocuklar eğitilmezse evimize giren hırsız, sevdiğimizi öldüren katil, vergisini ödemeyip elektriğini kaçak kullanan bir insan, bir falanfilan olabilir.

Sen Eyüp kadar kızsan naparsın?
Napabilirsin bir düşünsene..

Olmaması için lütfen,
 sadece kendinizi kurtarmak için
karnınız doyurmak için
o çok sevdiğiniz bir eşyayı almak için,
o çok beklediğiniz tatile çıkmak için
yada bir tabloyu almak için 
çalışmayın.

Lütfen gün içinde etrafınıza bakın,
ben yetemiyorum, etrafımdakiler yetemiyor.

Artık bir yeni anım var. 
ağlıyor ağlıyo ağlıyor Eyüp
içine içine
hıçkıra hıçkıra
dokundum sırtına
eğildim önünde, çöktüm dizlerimin üzerine
konuştum onunla

ve
kendime bir söz verdim.



12 Aralık 2014 Cuma

Dost belli, Saygılı olan net.

Yürüyorum yolda, tempom hafif
Bir kedi beliriyor yolumda
hızlıca önümden geçiyor
Beni duraksatarak
Yol veriyorum dostuma

Yolda yürüyorum tempom hızlı
Bir insan beliriyor yavaşça önümde
Duraklatıyor beni manasızca
bakıveriyor geçerken
Yol vermiyor


Yürüyorum yolda,
bir hayvan yolumu kesiyor.

Yürüyorum yolda
bir selam veriyorum,
yol veriyorum dostuma



Dost belli,
Saygılı olan net.

7 Kasım 2014 Cuma

Doğa katilleri. Korkun.

küçüktüm zeytinler kesildi
daha küçüktüm önümde orman yandı
Deniz kenarıydı.
Bahçemizin önünden yol geçecek diye kestiler.
Düzenleme dediler kestiler.
Bütün gazetelere mail geçtik, 5 sene önceydi.
Yerel otoritelerle iletiştik.
Yok.



İnceden yaş aldık.
Konunun üzerinde ilmek ilmek çalışıyoruz.
Tane tane değil ilmek ilmek.
An gelecek bir anda başlarına çökeceğiz.
Bekleyin.
Doğa katilleri.
Korkun.

Nacizane insanlar bir araya gelecekler ve ahmak otorite gücünüzü darmaduman edecek bu birliktelik.
Ama çabuk değil, yavaş yavaş 
anlatabili yor muyum yavaş yavaş.
Şimdi anlatabildim mi neden uğraşıyorum ağaçla böcekle denizle.
Yangına su almadan dalanlardandık.
Bu yazı da yarım kalsın.

3 Kasım 2014 Pazartesi

Başkaları her zaman var!

Başkaları bazen arkanızdan taraflı ters söylem geliştirir.
Henüz sizin birebir tanışamadıklarınız da bunları dinler.

Benimle tanışmadan, iki sohbet etmeden, selamlaşmadan, yüz yüze beni bilmeden, 
bir kaç dakika bile geçirmeden, kim olduğumu, nasıl biri olduğumu bilmeden, 
benden uzak duranlar oluyor.

Tanışamadığım başkalarının benim hakkımdaki ters algılarını 
seviyorum.



Ve diyorum ki:
İyi ki arkamdan ters-yanlı konuşanlar var.
Çürük elmaları eliyorlar.

Cesaret edip, 
kim ne derse desin sizin için
sizden edineceği direk bilgiye ulaşmaya çalışanlar
sizi tanımaya çalışanlar
böylelikle yola çıkanlar 
değerli, anlamlı. 

Çürük elmalar, beraber yürüttüğünüz başka bir işte/ilişkide/halde size büyük hatalar yapacaktır bu önlenmiştir.
Bu, hayatımın çürük elma filtresidir.

Selam olsun tanışma şansı bulduğum güzel yüreklere.

4 Temmuz 2014 Cuma

Yahu Ustaoğlu hiç mi düşmez motivasyonun senin be!?

Bazı kavramlar dilimize pelesenk olduğunca boşluğa düşüyor.
Kişisel Gelişim Düğününde halaya gelmese olamayacak kelimelerden biri:
Motivasyon

Kafası bozukken, strateji belirleyemiyor insan
Uçmayı havadayken planlayan bir kuş görmediğimiz gibi
Doğasıyla motivasyonunu harmanlamalı kişi.
Odaklan!

En güzel motive olma şekli bence:
bişiler yaparak yenilenmek.
"İş" planlarınızdaki doğru dağılımlar en rahat ayağa kalkma yönteminin anahtarıdır.


Yahu Ustaoğlu hiç mi düşmez motivasyonun senin be!?
Cevap net:
Hem de çatır çatır girdaplar yaşıyorum.
diplerde oluyorum arada be kardeşim.

Küçük adımlarla dizili iş planlamalarıma bırakıyorum kendimi
Düşmelerim için hazırlanmış "Sürüklenmeyi Önleyici Yenilenme Ekipmanlarım" bunlar
Seviyorum onları.
Söylemek değil, olmak gerek
Sarılıyorum bir müziğe, bir kaç kelimeye, bir biyografiye...

Motivasyonsuzluğumuzu
kimsenin bilmesine gerek yok.



Hedefiniz şaşabilir
Vizyon dağılır,
ama misyon?
Belirli noktalarda hatırlanabilir

İnsanlar sıkılanlarla neden bir olsunlar ki be tatlım 

Dön neyden mutlu olduğunu hatırla
not almayı unutma
bir yerlere yaz ve onlara en düştüğün anda bak
"aaaa  bu benim yaa" diyebil kendine mesela.

 yada zekanla, okulunla değil
hiç bişisiz yaptığın bir davranışınla sadece
kendini başarılı bulduğun ve huzurlu olduğun bir an için
kendine not al
kimseler bilmemeli bunları
çok saygılı bir an mı yaşadın
gecenin yarısı bir çaresize çare mi oldun
Yaz
Not et

Zahiri başarısızlık anlarında, gerçek başarılarına sarıl!


 
Yaz bunu,
bu benim diye diye
7 yaşındaki sen gibi hani

Sahi 7 yaşında oyunlar oynarken motivasyon kaybı yaşıyor muydun?

Kardeşim motivasyonmuş, bu tarz şehir yalanları, kelimeler hep falan fasarya!

Canımızın sıkılacağı kadar lüks yaşamaya halimiz yok bacım afedersin.

Silkelen
Düşün
İyi tarafını bil
Kötü tarafını bağışla
Yüreğini kulakla
Boş zamanı ayıkla
Ayağa kalk
Zihne değer ver
Sıkıntını bul
Çalım at hayata
Eğlen


Giriş bölüünde kulandığım "İş Planı" kelime bütünü için
"İşim" zaten kötü diyorsan.

Şimdiden işini bırak
Lagaluga yok.
Bırak kardeşim
Bırak!

Tutkusuz işinin
ne sana
ne ailene
ne sevdiğine
ne ülkene
ne dünyaya
hiç bir şeye faydası yok.

Hergün yanındakinlere de eziyet ediyorsun kendin gibi.
Boşver.
Bir çaresi bulunur elbet.
Çarem yok diyorsan da yaz bana.
Öptüm Motivasyonunuzdan.
İlkokuldaki gibi cümle içinde kullandım bak, öğrenmişim bu kelimeyi ahahah


Sahi,
sen kimsin?
Motivasyonun orada.
Bul onu Sincap!
7 yaşındaki sen için bul.
Sesleniyor sana:
Hatırla BENi, yaşa!


30 Haziran 2014 Pazartesi

Bu derleme amaçsızdır!

Canımız sıkılmıyormuş gibi anlar...
farkındalığın azalıp,
avuntuların arttığı anlar
kesintisiz mutluluklar.


 
sende, bende, onda, bunda
hep aynı sahne
amatör kahroluşumuz


günler geliyor ardın sıra,
acılar ülkemde her gün binbir tane
yaşamaya çalışıyoruz işte
diğerkamlık sorunlarımızı ruhumuza mıhlayarak


sanki 2. dünya savaşı 10larca sene önce olmamış gibi
arkadaşının hüznünü dinler gibi
sevincini sevincimiz yapmaya çalışmak gibi
BU YAZI AMAÇSIZDIR.
aşk gibi


insanlığı çok gelişmiş sanıyoruz
gelişmedik
gelişemiyoruz


çocuk ölüyor çocuk
insan insanı öldürüyor
ne gelişmişliği a be deyus


nasıl anlatacağını bilemiyor insan bazen
susuyor
bırakıyor


tabelada kazananların zaferlerine gülümsüyor
kaybetmek en güzel zafer nadastaysan
bilinemiyor sen minerallerini yeniliyorsun


ben bu yazıya neden başladım bilmiyorum
herkesin her gün benim üzerimdeki kişisel hedefleri nedir bilmiyorum
acılara katlanarak yaşadığımı bilmiyorum


hem de hiç anlatmadan
gülümse amaçsızca.
Gülümse.

4 Haziran 2014 Çarşamba

BirKaçGün: Soma'da sessiz yürüyüş, Amasya'da mahalleli, Rize'de köy sakinlerine jandarma'nın sert müdahalesi

Haber derlemesi olacak bir yazı bu.

Soma'da işçilerden sessiz yürüyüş

Soma'da madenciler, faciada yaşımını yitiren 301 işçiyi anmak için yürüyüş yaptı.
Sessiz yürüyüşün sonunda işçiler baretlerini karanfillerle birlikte Atatürk Anıtı'na bıraktı.
Ölen arkadaşlarını simgelemek için 301 işçi yürüyüşe sarı baretlerle katıldı.
İşçilerin isteği üzerine, sendika ve siyasi parti temsilcileri yürüyüşü katılmadı.


 Amasya'da mahalleli


Amasya’da, vatandaşların hafta sonları kullandığı piknik alanında ağaçları keserek akaryakıt istasyonu yapılmak istenmesi mahalleliyi ayaklandırdı.

 
Haftanın 7 günü vatandaşlar tarafından kullanılan ve içerisinde yaklaşık 130 ağaç bulunan arsayı 49 yıllığına kiraladığı öne sürülen şirket, arsanın çevresini kapattı. Şirket, ellerinde motorlu testere ile adamlarını göndererek arsadaki ağaçları kesmeye başlayınca ortalık bir anda karıştı. Motorlu testerelerin sesini duyan vatandaşlar yıllardır piknik alanı olarak kullandığı arsaya doluştu.



Amasya'da parklarındaki ağaçların kesilip yerine benzin istasyonu yapılmasını istemeyen vatandaşlar sabaha kadar nöbet tuttu.

"Başbakan Anasını Bacısını Dövdürüyor"

Rize'de hidroelektrik santrali için dinamit patlatılmasına ve ağaç kesilmesine tepki göstererek oturma eylemi yapan köylülere jandarmanın sert müdahale etti. Rize kadınlar "Başbakan anasını bacısını dövdürüyor" diyerek tepki gösterdi.


Videodan bir kaç net cümle:
"Enerjiye karşı değiliz, yeniliğe karşı değiliz,  yatırıma karşı değiliz. Ama, kaş yaparken göz çıkarmak diye bir tabir var. Bunlar bizim gözümüzü değil, boğazımızı sıkıyorlar."







Haberlerin üzerinde yorum yapmayacağım!

 Emeksiz zengin olanın, kitapsız bilgin olanın, sermayesi din olanın; rehberi "şeytan" olmuştur... Yunus Emre

Vesselam.

Eyüp kardeşim ve yürek sızısı

Uzun zamandır blogumda yazmıyorum. Ne düzenlemesine, ne imlasına ne de tasarımlarına dikkat ettiğim bir yazı olacak bu. Beni çok etkileyen ...